Mevlid-i Şerif

Mevlid-i Şerif

Mevlid, son peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)’in doğumunu anlatan edebi metinlerin makam ve usül ile okunmasıdır. Türkçemize, Arapça’dan girmiş olan mevlid kelimesi “Peygamberin doğum günü” anlamında da kullanılmaktadır. Halk arasında mevlit, mevlüd, mevlüt olarak söylenegelse de doğrusu “Mevlid” dir.

Edebi bir terim olarak mevlid, Hz. Peygamber efendimizin doğumunu, hayatından mesajları, mucizelerini anlatan mesnevi tarzındaki metinlerin tümüne verilen isimdir. İslam edebiyatında ise bir edebi türdür. Günümüzde ülkemizde bu türün en tanınan örneği Süleyman Çelebi’nin 15. Yüzyılda kaleme almış olduğu “Vesiletü’n Necat” (Kurtuluş Vesilesi) isimli manzum Türkçe eseridir. Bu nedenledir ki “mevlid” denilince aklımıza Süleyman Çelebi’nin söz konusu eseri gelmektedir. Türkçede olduğu gibi Arapça, Kürtçe ve Arnavutça gibi birçok dilde de mevlidler yazılmıştır.

Musiki terim olarak “mevlid”, cami ve tekke musikisinin bir türünü ifade eder. İslam musikisinde “mevlid” okuyanlar, Farsçadan türetilmiş olan “mevlidhan” tabiri ile nitelendirilir. Günümüzde icra edilmekte olan mevlid bestesini 17. Yüzyılda Bursali Sekban adlı bir musikişinas tarafından bestelendiği sanılmaktadır.

Süleyman Çelebi’nin Mevlid’i

Süleyman Çelebi tarafından 1409 yılında kaleme alınmıştır. Asıl adı “Vesiletü’n Necat” (Kurtuluş Vesilesi)’tır. 16 kısım ve 770 beyitten oluşmaktadır. Kaside şeklinde yazılan eserin içinde gazel formunda yazılan bölümler de bulunmaktadır. Aruz vezni ile yazılan eserde, “failatun failatun failun” kalıbı kullanılmıştır. Süleyman Çelebi eserini yazarken, referans aldığı eserlerin, Aşık Paşa’nın “Garibname”si, Erzurumlu Darir’in “Siyerü-n Nebi”si, Eb’ul Hasan Bekri’nin “Siyer”i ve Muhiddin-i Arabi’nin “Füsus-u Hikem”i olduğu tespit edilmiştir. Halk arasında geleneksel olarak okunan mevlid Süleyman Çelebi’nin derlemiş olduğu mevliddir.

Mevlid Geleneği

Peygamberi efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s)’in doğum günü Rebiulevvel ayının 12. günüdür. İslam dünyası her yıl bu günü Mevlid kandili olarak kutlar. Mevlid kandilinde oruç tutulması, geceleri ilahiler, kasideler ve Mevlid-i Şerif okunması, dua ve sohbet edilmesi Kur’an okunması gibi ibadetler ile kutlama yaygındır.

Kandil olarak nitelendirilen önemli dini gün ve gecelerin dışında, çocukların 40’i çıkınca, bir Müslümanın vefatının 40’ıncı gününde, adak ve nikah törenlerinde, hacıların dönüşünde, sünnet merasimlerinde, asker uğurlama gibi vesilelerle mevlid okunması özellikle Anadolu’da gelenekselleşmiştir.

Mevlid bölümlerine “Bahir” adı verilmektedir. Mevlid okunurken, bahirler farklı farklı musiki makamlarında okunur. Tevhid Bahri, Saba makamında okunur ve öncesinde Saba makamında ilahiler okunur. Veladet Bahri, Rast makamında ilahiler ile başlanarak aynı makamla bahir okunmaya devam ettirilir. Miraç Bahrinde ise daha çok Segah ve Hüzzam makamları tercih olunur. Segah ve hüzzam makamlarında okunan ilahilerden sonra Miraç Bahri okunmaya başlanır. Merhaba Bahri, Uşşak makamının uygulandığı en güzel bahirdir. Mevlidin sonunda da Hicaz makamında Münacaat Bahri okunarak mevlid bitirilmiş ve duası yapılır.

Mevlid kutlaması, Osmanlı zamanında başlamış olup günümüze kadar ulaşan bir gelenek haline gelmiştir.